Borçlunun mal varlığına haciz konulması, alacaklıların
borçlarını tahsil etmek amacıyla başvurdukları yasal bir yöntemdir. Bu süreç,
icra hukukuna dayalı olarak alacaklıların alacaklarını güvence altına almak
için borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına el koymayı hedefler. İzmir Avukat
Merve Üstündağ, bu tür hukuki süreçlerde müvekkillerine yol göstererek
borçların tahsil edilmesinde gerekli hukuki adımların atılmasını sağlar.
Haciz, bir alacaklının talebi üzerine, borçlunun mal
varlığına devlet eliyle el konulması sürecidir. Alacaklı, borcunu tahsil
edemediğinde icra dairesine başvurarak borçlunun üzerine kayıtlı taşınır ve
taşınmaz malların haczini talep edebilir. Bu işlem, borcun zorla tahsili için
etkili bir yoldur ve borçlunun maddi kaynaklarını kullanarak alacaklının
borcunu tahsil etmesine olanak tanır.
Borçlunun mal varlığına haciz konulurken, taşınır mallar (araçlar, bankadaki
para, menkul kıymetler) ve taşınmaz mallar (ev, arsa, iş yeri) haczedilebilir.
Ancak bazı durumlarda borçlunun iş ve yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan
mallara haciz konulamayabilir. Bu mallar, hacizden muaf tutulmuş mallar olarak
adlandırılır. Örneğin, borçlunun geçimini sağlayan eşyalar, maaşının belli bir
oranı ve temel ihtiyaçlarını karşılayan mallar haciz edilemez.
Haciz süreci, alacaklının icra takibi başlatmasıyla başlar.
İcra takibine itiraz edilmezse veya itirazın reddedilmesi durumunda, alacaklı
borçlunun mal varlığına haciz koydurabilir. Bu aşamada, icra dairesi haciz
işlemlerini yürütür ve borçlunun sahip olduğu mal varlıklarını tespit eder.
İcra takibi başlatabilmek için alacaklının, borçlunun borcunu ödemediğine
dair resmi bir belgeyle icra dairesine başvurması gerekmektedir. İcra dairesi,
borçluya ödeme emri gönderir ve bu emir üzerine borçlunun borcunu ödemesi için
bir süre tanır. Borçlu bu süre zarfında borcunu ödemezse, haciz süreci başlatılır.
Borçluya haciz işlemleri sırasında yapılacak olan tebligatlarla mallarının
haczedileceği bildirilir. Bu tebligat sonrasında borçlunun mal varlıkları
üzerindeki işlemler kısıtlanır ve borçlu haciz edilen mallar üzerinde tasarruf
yetkisini kaybeder. Malların haczedilmesinin ardından, borçlunun borcunu
ödememesi durumunda bu mallar satışa çıkarılabilir.
Borçlunun haciz işlemine itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Eğer borçlu, borcun
miktarı ya da haczedilen malların yanlış tespit edildiğini düşünüyorsa, hacze
itiraz hakkını kullanabilir. Hacze itiraz süreci, borçlunun haksız
yere hacze uğramaması için oldukça önemlidir. İzmir Avukat Merve Üstündağ,
borçlunun haklarını savunarak haciz işlemlerinde hukuki itiraz süreçlerini
titizlikle yürütmektedir.
Borçlunun mal varlığına haciz konulduktan sonra, borcunu hala ödememesi
durumunda bu mallar icra dairesi tarafından satışa çıkarılabilir. Satıştan elde
edilen gelir, borçlunun borçlarını ödemek için kullanılır. Ancak borcun tamamı
ödenmediği durumlarda, borçluya ait başka malların da haczedilmesi söz konusu
olabilir. Haciz ve mal satışı süreci, icra hukukunun belirlediği kurallar
çerçevesinde yürütülür ve bu süreçte hukuki danışmanlık almak önemlidir.
Alacaklı ve borçlu arasındaki bu karmaşık süreç, her iki tarafın da hukuki
haklarını doğru bir şekilde kullanmasını gerektirir. Haciz işlemleri sırasında
yapılan her adım, sürecin seyrini değiştirebileceğinden, bu süreçte profesyonel
bir hukuki destek almak hayati öneme sahiptir.