Türkiye'de her mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından belirlenmiş yasalara uygun olarak hareket eder. Örneğin, Adalet Bakanlığı kararı gereğince iş mahkemelerinde iş davası açılması takdirinde işleyişe göre 540 gün gibi bir süreç verilir. Bu süreç ilk derece mahkemeleri için belirtilmiş olmakla birlikte İstinaf ve Yargıtay süreçleri ile daha da uzun bir süre yer alabilir.
İş davası için süreçlerde uygulama açısından tebligat süresi, tanıklar, keşif yapılması ve davanın işleyişi gibi birçok farklı bölümlendirme yer alır. Bu noktada nesnel değerlendirmeler sayesinde davalarda genellikle 4 ile 18 ay arasında işleyiş süreciyle karşılaşılması mümkündür. Eğer mahkeme Yargıtay ve İstinaf sürecine kadar uzarsa, ortalama 3 ile 4 yıl arasında değişkenlik gösteren bir süreç ile de karşılaşılabilir.
İş mahkemelerinde genellikle işçi ve işveren arasındaki davalara bakılarak mahkeme süreçleri yürütülür. Bu mahkemeler özel ihtisas mahkemeleri olmak ile birlikte her kentte bulunması da mümkündür. Çok nadir olarak bulunduğunuz kentte iş mahkemesi bulunmuyorsa, bir iş davası açmak için Asliye Hukuk Mahkemesi üzerinde dava işlemleri yürütülebilir.
İş davası olarak adlandırılan dava süreçlerinde iş mahkemeleri işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesi için yasal işlemleri gerçekleştirir. Yani bu davalarda ana konu iş kaynaklı bir şekilde ortaya çıkan hak ve taleplerdir. Örneğin, bir işçinin iş yerinde karşılaşmış olduğu hak kaybı, zarar, işten ayrılması sonucu tazminat almaması veya işverenin işçiden dolayı elde ettiği haklar bu davalarda konu olabilir.
İşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlık nedeniyle açılmış bir iş davası süreci iş mahkemesi tarafından oluşturulan süreç ile devam ederken, bu süreçte davanın belirtilen sürede tamamlanması veya alternatif çözüm yollarına gidilmesi gerekir. Yenilenmiş yasalara bağlı olarak iş uyuşmazlıkları yaşandığı zaman zorunlu arabuluculuk sistemi de işleyişe girebilir.
Günümüzde iş davası açılmadan önce bilhassa işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların çözümü için arabuluculuk sistemi bir zorunluluk haline getirilmiştir. Hatta iş mahkemeleri dahi bunu dava için şart olarak görmektedir. Bu noktada dava öncesi arabulucu ile birlikte çözüm elde edilemediğinde, dava dilekçesi hazırlandıktan sonra iş mahkemesi üzerinde dava dosyası açtırılarak süreç başlatılır.